4.09.2012

Sahip çıkalım!

Dilimizi güzel kullanalım...
Buna dair çok yazı vardır her yerde, eminim. Bir çok sosyal paylaşım sitesinde sürekli "Dilimize Sahip Çıkalım" başlığında mini postlar döner, durur.
Başıma gelmeseydi böyle bir vaka, inanın ben de oturup yazmazdım. Ama şart oldu, zira günlerdir sinirim geçmiyor.
Günlerden bir gün (geçen hafta içi) ülkemizde cereyan etmekte olan üzücü, yürek parçalayan şehit haberlerinin basında, internette döndüğü anlardan yine biri. (PS: Bu postu bloga hazırlarken bugünkü kanlı haberleri henüz okumamıştım,şimdi yüreğim bin parça) Yine biri demek ne kadar acımasızca geliyor kulağa öyle değil mi? Analar ne zorlukla yetiştiriyor o evlatları, koyunlarından vatan toprağını korumaya, bizleri rahat uyutmaya gönderiyorlar o gencecik fidanları. Evlatlar ölmesin derken burnumun ucundan damlayan gözyaşlarım kan dolu :( İçimiz parçalanıyor gidişata. Dur denmiyor, denilemiyor :S Çözümlenemiyor, çözülemiyor. Yıllardır başımızda dert!
Ve her haberde daha bir sarsılıyoruz. Bir yanımız daha eksiliyor. Bir parçamız daha gidiyor. Bir kan damlası daha kaybediyoruz her haberde. Sonra öfkemiz büyüyor, kinimize yeniliyor, kimi zaman uluorta, kimi zaman sessiz çığlıklarda lanetler okuyoruz :( Duyan var mı bu feryatları, kaale alan var mı bilinmez :S
İşte böyle lanetlerin okunduğu, böyle çığlıkların yükseldiği bir güncelleme okudum bir sosyal paylaşım sitesinde. Yazan kişi de bir erkek çocuğu annesi, askere gönderdiği, sağsalim geri alabildiği bir erkek kardeş ablası. "Babam, babam" diye sarılabildiği bir babası olan bir evlat. Haklı olarak kinini yazmış, haklı olarak yüreğini açmış, haklı olarak kızmış, feryat etmiş yüreğini dağlayan Mehmetçiklerimizin kaderlerine!
Bu güncellemenin altına yorum yazılabiliyor. Siz anladınız hangi sosyal paylaşım sitesi olduğunu. Like it! butonu tıklanmış pek çok defa. Ve gencecik, teenager tabir edebileceğimiz bir tini mini genç kızımız altına yorum yazma gereği hissetmiş. Güncellemedeki her konuya doğru demiş, onaylamış. Ancak kendi fikir belirtirken "Vatan" diye yazması gerekirken "watan" diye yazmış. Şimdi bile yazarken elim gitmiyor. Görür görmez dellendim tabi ki!
Ve bu tip ortamlarda (daha önce dili yanmış biri olarak) genelde yorumlara bir şey yazmam, fikir belirtmem. Sosyal paylaşım sitelerinin, herkesin görebileceği yerlerin kişiye özel kalması gerektiğine inanıyorum. Din, dil, ırk, siyasi görüş gibi konularda! Bunların konuşulacağı yerler sandıklardır, meydanlardır.
Ama bu durumda seyirci kalamazdım. Kendime küfredilmiş hissettiğim bir yorumcuk! okuyunca elim klavyeye gitti. Ve upuzun bir yazı yazarken buldum kendimi sabahın 4'ünde... Amacım "siz de duyun,bakın yapmışım" demek değil. Sadece yüreğimden akan cümleleri kaydetmek, büyüdüğünde bu bloğu okurken oğlumun görmesini sağlamak, belki birilerine ulaşmak.
Son söz:
Vatan kutsaldır, vatan topraktır, vatan ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz, bizi besleyen,büyüten, acılarına ağladığımız, sevinçlerine güldüğümüz, düğünlerinde sarmaş dolaş halaylar çektiğimiz, ölülerinde dualarla omuz omuza durduğumuz geçmişimiz/ geleceğimiz herşeyimizdir. Lütfen vatanımıza, dilimize, BİZE sahip çıkalım.
Saygılar,İnci

Hiç yorum yok: