14.02.2013

Kısa bir post...

Merhabalar,

2013 başladı evet, kimileri için aydınlanma çağına girdik :)

Bizim için hayli sıkıntılı günler oldu ilk haftalar... Önce Bora cık hastalandı; bronşiyel öksürükle tanıştık. 2 yaşına girmesine yaklaşık bir ay kala, bugüne dek hiç antibiyotik verecek bir hastalık yaşamadığımıza tekrar tekrar şükrederek; bu ufak gribal enfeksiyonu da atlattık. Ardından ben hasta oldum. Ama öyle böyle değil, yataklara düşürdü. Öksürürken "köhm köhm" sesleri sanırım apartmandaki diğer dairelerden rahatça dinlenebiliyordu. Zira ben onların tüm! yaşam seslerini dinliyorum :S

Benim rahatsızlığım 3 haftayı geçti ki yeni yeni bitme aşamasında... Hala dikkat edip evden çıkmamaya gayret gösteriyorum derken; ailemizde hiç yaşamadığımız bizi tedirgin eden, çok korkutan bir hadise yaşadık. Anneciğim kalp krizi geçirdi ve anjiyo oldu. Bu süreç duygusal olarak çok korkutup yıprattı hepimizi :(

Çok şükür ki bugünkü kontrollerinde anjiyo sonrası iyi olduğu haberini alarak derin bir nefes aldık. Anneciğimin bu yaşadığı hadise bana bir çok şeyi farkettirdi. Başka bir durumda olsam kendimi salar, ağlamaktan bitap düşer çeşitli felaket senaryoları üretirdim. Ancak bana ayakta kalmam gerektiğini hatırlatan bir minik adam vardı artık hayatımda: Borammmm...

Bora bana uyuyup dinlenmem gerektiğini, yemek yapmak için mutfağa girmem gerektiğini hatırlattı. Çocuklar çok masum... Henüz hayatın zor dönemlerini bilmiyorlar, bildikleri ve şu an en sevdikleri şey oyun oyun oyun :)

Bora onunla oyun oynamam gerektiğini hatırlattı. Ona gülmem, her zamanki gibi öpmem, sevmem gerektiğini hatırlattı. Benim minik oğlum bu zor dönemimizde kah benim, kah ailemin neşe kaynağı olarak oradan oraya zıplayıp oyunlar oynamaya devam etti. Hastanede bile....

Şu an herşey yolunda ve ben mümkünse anneciğimi daha çoooook uzun bir süre hiç bir yere göndermeyi KESİNLİKLE! düşünmüyorum.

Bora nın 23. ayı:

Bora cık 23 aylık bir minik adam artık. Emir kiplerinden oluşan fiilleri ile kendinden 3. şahıs gibi bahsetmeye başladı.
Bahsetmek derken dili çözüldü sanmayın. Sadece fiillerden oluşmuş bir kelime dağarcığı mevcut henüz.
otuu:otur
geeeğ:gel
düttü:düştü
doğdum:doydum
buldum:buldum
bitti:bitti
gitti:gitti
bettleee:bekle
tağğt:kalktı
beğde:perde
duğdum:duydum
pum:top
işşşş:çiş
atapop:ahtapot
amalolo:elma
mayna:mandalina
mayana:makarna
üt:süt
şu an aklıma gelenler. Bir de istediği şeyleri parmağı ile gösterip "bu" diyor. "Bora cım hangisini istiyorsun?" Bora: "Bu!"
Kendini yere atıyor. "Bora ya noldu?"  Bora:"Düttü!" :) şeklinde minik diyaloglarımız var.

Ve bazen en zorlayıcı olan söylediği kelimeyi anlamamamız :( bir kelimeye ya da heceye takılıyor. İlla ki istiyor sürekli söylüyor. Ve ne olduğunu anlamıyoruz. Göstermesini istediğimizde gösteremediğinde iyice sinirleniyor. Anlayacağınız terrible2 kendini son hız göstermeye devam ediyor hayatımızın her anında.

Fakat iyi haberler de var sevgili okuyucular :)
Hazır mısınız? :D

Bora cığım artık kendi uyuyor. Bir süre devam eden ufak alıştırmalar neticesinde ilk olarak öğle uykusuna kendi kendine uyuyarak geçen oğlum artık akşam uykularını da buna ekledi. Pijamasını giydiriyorum. Yatağını en sevdiği oyuncaklarla donatıyoruz (listemiz hiç değişmez:) ) ardından öpüp koklayıp iyi geceler dileyip çıkıyorum odasından ışığı kapatıp. Her defasında uykuya geçme rutini sırasında odasında, yatağında uyku öncesi vakit yarım saati geçiyor zira  Bora yatağında yatıp şarkılar söylüyor, oyuncaklarına sesleniyor. Bazen bana "anne" ya da "heyy" diye sesleniyor. Ciddi bir ağlamao olmadıkça duymuyor, gitmiyorum.  "hey" e taktı bu sıralar :) sonrasında şarkılar hızını kaybedip bir kaç kez ıhhh anniii dedikten sonra uykusuna geçiyor. Yine deliksiz gece uykuları dönemindeyiz ve biz bu dönemi çooook seviyoruz. :))))

2. yaşını kutlamamıza 1 aydan kısa bir süre kala bizim evden haberler bu kadar... Hepinizi sevgiyle öper kucaklarım. Önce tüm sevdiklerinize sağlık, ardından huzur dilerim.

Sevgiler...

PS: yatağına doldurduğu oyuncak listesi için Facebook ta girdiğim güncellemeyi aynen kopyalamak istiyorum buraya zira bir daha o kadar tatlı bir anlatım olmayabilir :)

 "
80x150 bir bebek yatağının içini sayıyorum: 30 cm bir maymun, 30 cm bir kaplan, 25 cm bir aslan, 20 cm bir aslan el kuklası, 15 cm bir aslan, 15 cm bir fil, 15 cm bir kutup ayısı, melek model bir led gece lambası, bir adet orta boy su matarası, bir adet Pepee diş fırçası, gerektiğinde örtünmek için bir bebek battaniyesi ayıcıklı...
SORU: bunların birinden bile öğle ve gece uykusunda ayrılmak istemeyen 85 cm bir bebek bu yatağa nasıl sığar ? :D seviyorum bu çocuğu ♥ ♥ ♥     "